Skip to main content

Davutoglu: we'll turn Sur into Toledo

Item

Is Part Of

Media Sources

Type

Text

Identifier

MEDIA_008

Title

Davutoglu: we'll turn Sur into Toledo

Creator

Milliyet Digital

Description

Davutoğlu emphasized that human dwellings can be built in Sur, Silopi, Nusaybin and similar places and said, “We will build the Diyarbakır Sur so that it will become one that everyone wants to see with its architectural texture just like Toledo”.

Spatial Coverage

Sur, Silopi, Nusaybin

Date

02/01/2016

Language

Turkish

Subject

Interviews with the Families of Those Who Lost Their Lives During the Blockade Process, Torture of the Dead Bodies of Citizens Murdered in Sur, Citizens Murdered and Their Dead Bodies Tortured in Sur, Citizens Murdered in Sur and whose Funeral Can Be Burial, Citizens Murdered in Sur, Their Funeral Remains on the Ground for Months, Blockade Interviews with Health Institutions and Officials in the Process, Detention and Arrest during the Blockade Process, Places of Worship and Historical Places in Suriçi, Damaged Buildings in Sur, Migration During the Blockade Process

extracted text


Son Dakika

Gündem

Ekonomi

Dünya

Yazarlar

UzmanPara

Skorer

Haberler  Ankara Haber

DAVUTOĞLU: “SUR, TOLEDO GİBİ
OLACAK”
01.02.2016 - 09:23 | Güncelleme: 01.02.2016 - 09:31

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 23 Temmuz’da operasyonların
başlamasının doğru bir karar olduğuna dikkat çekerek, sona doğru
yaklaştıkça terör olaylarını organize eden çekirdek kadroya
yaklaşıldığını vurguladı. Buradaki stratejinin Türkiye’yi Irak gibi Suriye
gibi karıştırmak olduğunu vurgulayan Başbakan Davutuoğlu, yeni bir
güvenlik planlanmasına gidildiğini kaydederek, “Şimdi başka bir
aşamaya geçiyoruz, operasyon ardından nasıl bir süreç başlatacağız
onu hazırlıyoruz” dedi. Davutoğlu, Sur, Silopi, Nusaybin ve benzer
yerlere insanca yaşanabilecek konutlar yapılabileceğini vurgulayarak
“Diyarbakır Sur’u öyle inşa edeceğiz ki aynen Toledo gibi mimari
dokusuyla herkesin görmek istediği bir haline gelecek” ifadesini
kullandı.

Başbakan Davutoğlu, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da temaslarını
takip eden, aralarında İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara
temsilcisi Batuhan Yaşar’ın da bulunduğu gazetecilerin gündeme ilişkin
sorularını cevaplandırdı. Başbakan Davutoğlu, gazetecilere Kabe
ziyareti ile ilgili duygularını, “En doğru zamanlarda en doğru kararları
alabilme basireti ver yarabbi.. diye dua ediyorum. Bazen doğru kararlar
yanlış zamanlarda yanlış sonuçlar doğurabiliyor” şeklinde ifade etti.

Bir gazetecinin, “Kâbe’den açayım konuyu. Sabah namazında. Bir

Diyarbakırlı ‘Diyarbakır’ndan selam’ diye seslendi.. O an ne hissettiniz..

Bir de tavafta iken. bir Kürt, Bayır Bucak Türkmenlerine yardım edin
diye
bir şey söylemiş
an ne hissettiniz?”
sorusu üzerine
Son Dakika
Gündem o Ekonomi
Dünya şeklindeki
Yazarlar UzmanPara
Skorer
Başbakan Davutoğlu şunları dedi:

“Mescidi Nebevi ‘den Otele gelirken bir çocuk ‘ben Diyarbakırlıyım’ diye
geldi sarıldı. Bize dua edin dedi. Şimdi o çocuğun önünde iki yol var.Ya
buradaki vahdet duygusuyla hiç bir etnik ve mezhebi fark gözetmeden
birlikteliği yaşayacak. Ya da belli bir bağnazlıkla genç yaşlarda enerjisini
yanlış yere sarf ettirecek bir ortamda devam edecek.”

"23 TEMMUZ’DA OPERASYONLARIN BAŞLAMASI DOĞRU BİR
KARARDI"

23 Temmuz’da operasyonların başlamasının doğru bir karar olduğunu
vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:

“Şimdi yakalanan malzemelere baktığımızda Sur’da 11 ton mühimmat ,
Cizre ve Silopi’de yakalananların niçin buraya sokuldukları amaçlarının
ne olduğu aşikar. Türkiye’yi de bir ateş çemberinin içine sürüklemek..
Eğer operasyonlar başlamamış ve bazı cesur kararlar alınmamış
olsaydı bu yığınağın nerede kullanılacağı ve nasıl bir sonuç doğuracağı
kaygı verici bir durum olurdu. Şimdi bu doğru kararı doğru süreçlerle
desteklemek gerekiyor.23 Temmuz’da aldığımız karar 4 halkadan
oluşan terör zincirini kırmaktı. Kuzey Irak’a da ağır bir darbe vuruldu.
Aynı zamanda DEAŞ’a yönelik operasyon yapıldı.

SONA DOĞRU YAKLAŞTIKÇA TERÖR OLAYLARINI ORGANİZE
EDEN ÇEKİRDEK KADROYA YAKLAŞIYORSUNUZ

Ardından kırsalda etkili bir mücadele başlattık. Sonra şehrin etrafında
mezarlık görüntüsü ile halkın üzerinde baskı kurulan yerler tümden
yıkıldı. Tabi belli ilçelerde yığınak yapılan yerlerin üzerine gidildi.
İnşallah bu süreç tamamlandığında ki Silopi bitti, Sur ve Cizre de
neredeyse bitti. Sona doğru yaklaştıkça terör olaylarını organize eden
çekirdek kadroya yaklaşıyorsunuz. Burada bir çok yabancı keskin
nişancı da tespit edildi. Bunların hedefi de Türkiye’yi karıştırmak.”

"BURADAKİ STRATEJİ BELLİYDİ TÜRKİYE’Yİ IRAK GİBİ SURİYE
GİBİ KARIŞTIRMAKTI"

“Biz teröre bütüncül olarak bakıyoruz” diyen Davutoğlu, şunları söyledi:

“Kandilden Cizre’nin sokaklarına bütüncül olarak baktığımız gibi, 80’li
yıllardan itibaren Cizre’de ilk kez mahallelere giriliyor. Bu çapta bir
operasyon yapılıyor. Burada kararlı durmak gerekiyordu. Bütün şehirler
temizleninceye kadar bu silahların tümü yakalanıncaya kadar bu
mücadele sürecek.. Buradaki strateji belliydi Türkiye’yi Irak gibi Suriye

gibi karıştırmaktı.



Şimdi başka bir aşamaya geçiyoruz, operasyon ardından nasıl bir süreç
başlatacağız
onu hazırlıyoruz..
saat bunu Skorer
Son Dakika Gündem
Ekonomi Bakanlar
Dünya kurulunda
Yazarlar 5-6
UzmanPara
konuştuk.. 300 adım tespit edildi. Tüm bakanlıklara görevler verildi.
Şimdi bu eylem planı yeniden gözden geçiriliyor. Bunu da bu bakanlar
kurulunda netleştireceğiz.

Bu haftadan itibaren bütün bakanlar, genel başkan yardımcıları ve
milletvekilleri dönüşümlü olarak alanda olacak. Ayrıca Belediye
başkanlarını topladım. Onlara da her bir belediye ile ilgili görevler
verdik. Tam bir gönül seferberliği içinde meseleyi ele alıyoruz. İlçeleri
tek tek ele alıyoruz. Bir ilçelerde bazı adımlar atarsınız yanlıştır ama
diğerinde doğru olabilir. Bütün ilçeleri planlıyoruz.”

"YENİ BİR GÜVENLİK PLANLAMASINA GİDİYORUZ, DETAYLARINI
MARDİN’DE AÇIKLAYACAĞIM"

Başbakan Davutoğlu bir gazetecinin, “Mahallekollar mı
kurulacak?”şeklindeki sorusuna ise şöyle cevap verdi:

“Yeni bir güvenlik planlamasına gidiyoruz. Detaylarını Mardin’de
açıklayacağım. Var olan güvenlik yapılanmasıyla bu şeylerin
aşılamadığı ortada. Yeni bir güvenlik yapılanmasına ihtiyaç var. Ama bu
güvenlik önlemlerinin arttırılacağı anlamına gelmiyor.. Sadece şartlara
uygun tedbirler geliştiriyoruz. Burada klasik güvenlik yöntemleri ile
başarılı olmanız çok zor. Ayrıca kapsamlı bir sosyal destek başlayacak.
15 bin öğrenciyi Batman’da eğitime aldık. Ayrıca sağlık hizmetleri aynı
şekilde yürüyecek. Son zamanlarda tartışılan ambülans meselesini
genelkurmay başkanı ve sağlık bakanımızla konuştuk. Her türlü kolaylık
gösterildi. Ambülanslar bizim güvenlik alanımızdan çıkıp teröristlerin
yoğunlaştığı yere gittiğinde ki bu yaralıların kimlikleri de meçhul, bir
iddia var ortada ama kaç kişidir kimlikleri nedir. Bunları tespit etmek için
oraya gitmek gerekiyor. Öyle bir algı oluşturuldu ki sanki gidilebildiği
halde gidilmiyor.. Önce sağlık bakanlığı arkasında belediye
ambülansları gönderildi.. Ama bir yeri geçtikten sonra keskin
nişancıların saldırısı başlıyor. Cizre’deki doktorların hepsi kahramandır.
Cizre Devlet Hastanesi 20 roket atılmıştır. O şartlarda doktorlar hizmet
ediyorlar.

Bir olay da var onu anlatayım;

Bir kadın hamileyim diyor. 112’ye telefon ediyor.. ambülanslar gidiyor
kadını alıp hastaneye getiriyorlar. Tedavinin ardından, kadına deniyor ki
bu şartlarda sezaryen gerekebilir.. Ama kadın bunu kabul etmiyor. Ben
evde doğum yapmak istiyorum diyor. Kadın tekrar eve götürülüyor

ambülansla. Sonra bu kadın sağlık hizmeti alamadığı gerekçesiyle
AİHM başvuruyor. AİHM Türkiye’den savunma istiyor.




Türkiye,
kadına
verilen Ekonomi
sağlık hizmeti
ile ilgili
bilgileri UzmanPara
AİHM gönderince
Son Dakika
Gündem
Dünya
Yazarlar
Skorer
AİHM bu başvuruyu geri gönderiyor.

DİYARBAKIR SUR’U ÖYLE İNŞA EDECEĞİZ Kİ AYNEN TOLEDO GİBİ
MİMARİ DOKUSUYLA HERKESİN GÖRMEK İSTEDİĞİ BİR HALİNE
GELECEK

Bu şehirler 90’lı yıllarda çarpık ve kontrolsüz bir şekilde gelişen şehirler.
Bu olaylar yaşanmamış olsaydı bile kentsel dönüşümün yapılması
gereken yerlerdi. Sur, Silopi, Nusaybin ve benzer yerlere insanca
yaşanabilecek konutlar yapılabilecek. Özellikle Sur’da bir taş üzerine
taş konsa haberim olacak dedim. Tescilli Diyarbakır evleri, camiler,
kiliseler, hanlar Diyarbakır’ın mimari dokusuna hiç bir zarar vermeden
restore edilecek.

Diyarbakır Sur’u öyle inşa edeceğiz ki aynen Toledo gibi mimari
dokusuyla herkesin görmek istediği bir haline gelecek.

Geçmişten farklı olarak biz operasyona girerken operasyon sonrasını
da planladık. Yarın Bakanlar Kurulunda eylem planına nihai şeklini
vereceğiz. Ardından bölgeden gelen işadamları ile bir toplantı
yapacağım. Salı günü baroların da içinde olduğu sivil toplum kuruluşları
ile toplantı yapacağım.

BUNDAN SONRA NİYETİM, HER CUMA NAMAZINI DOĞU VE
GÜNEYDOĞUDA BİR BAŞKA İLDE KILMAK

Çarşamba günü bölgenin bütün mülki yöneticileri ile bu rehabilitasyon
planını ve bölgedeki son güvenlik durumunu ele alacağım. Perşembe
günü Londra’dayım mültecilerle ilgili. Cuma günü de Mardin’e gidip
kamuoyuna ilk açıklamalarımızı yapacağız. Bundan sonra niyetim, her
Cuma namazını doğu ve güneydoğuda bir başka ilde kılmak. Cumartesi
de kalacağım.”

Yeni operasyonlarla ilgili bir soru üzerine ise Başbakan Davutoğlu, şu
cevabı verdi:

“Gerekirse operasyon yapacağız. Dikkati başka bir yere çekmek için bir
başka eylem yapabiliyorlar. Şunu unutmayın Türkiye’nin Irak ve Suriye
yok şuanda. Her an yeni bir risk oluşabilir. Eskiden şöyle olurdu, terörle
mücadele edilir diğer boyutlar unutulurdu.. Ya da diğer boyutlar olur
terörle mücadele aksardı. Şimdi ikisini birlikte yapacak bir strateji
gerçekleştiriyoruz. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi kapsamında
muhatabın halk olduğu sadece bir kesimin olmadığı, büyük bir
hareketlenmesi gerçekleştirmeyi planlıyoruz.. Bunun için de Cuma günü

gideceğim orada kalacağım.. Cumartesi gerekirse bir gün daha
kalacağım kritik yerlerde.. ama halkımız şunu bilecek, Biz Türkiye’nin



her
her yerinde
olacağız
herkesiYazarlar
dinleyeceğiz
ve Kürt Skorer
Son yerindeyiz
Dakika Gündem
Ekonomi
Dünya
UzmanPara
meselesi diye bir konu gündeme gelecekse bir vatandaşlarımızla
doğrudan konuşuruz arada herhangi bir örgüte ihtiyaç yoktur. Silahlar
sustuğunda, zaten Türkiye özgür bir ülke. Herkes fikrini söyleyebilir.
Ama silahlar bütünüyle bu ülkeden gidene kadar terörle mücadeleye ara
vermek yok. Yani masaya dönülsün, konuşulsun vesaire.. Hayır bunları
çok denedik daha önce.. Çok denedik. Bütün bu silahlı gruplar
Türkiye’yi terk edene ve bütün bu mühimmat yok edilene kadar
mücadele sürecek.”

ÇÖZÜM SÜRECİ DEVAM EDİYOR

Bir gazetecinin “Şu anda çözüm süreci başlamalı diyen görüşlere çok
yakın durmuyorsunuz” şeklindeki sözleri üzerine Davutoğlu,”Çözüm
süreci devam ediyor.. şu anlamda devam ediyor Türkiye’de
demokratikleşme üzerinden atılacak adımlar bağlamında bir süreçten
bahsediyorsak buna hiç bir zaman ara vermedik.

Bu operasyonlar sürecek. Türkiye’de silahlı bir yapı var oldukça terörle
mücadeleye ara vermeyeceğiz” değerlendirmesini yaptı.

GENELKURMAY BAŞKANININ GEZİLERE KATILMASI DOĞAL
KABUL EDİLMESİ GEREKEN BİR HUSUS

Başbakan Davutoğlu, “Genelkurmay Başkanı seyahatinizde yer alıyor.
Benim bildiğim bu bir ilk. Katılmasının sebebi nedir?” sorusuna ise şöyle
cevap verdi:

“Bu doğal kabul edilmesi gereken bir husus. Herhangi bir özel şey
hamletmeye gerek duymuyoruz. Böyle şeylere Genelkurmay
Başkanımız katılmıyor. Cumhurbaşkanımızın son ziyaretinde, Suudi
Arabistan ile yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyi mekanizması
kurulmasına karar verildi. Yoğun bir savunma sanayi işbirliği var. O
nedenle Genelkurmay Başkanımızın olmasını istedim.”

MİT-ASKER VE POLİS İŞBİRLİĞİ MÜKEMMEL

“İslam ordusu ile mi ilgili?” sorusu üzerine ise Davutoğlu, “Hayır onunla
ilgisi yok.. Daha önce bu kararı aldık. Kasım ayı falandı.. Bundan sonra
da Genelkurmay Başkanımız bu tür toplantılara katılacak. Bunu
olağanüstü bir gelişme olarak görmemek lazım. Hatırlıyorum 2007’de
Genelkurmay 2. Başkanı sayın Cumhurbaşkanımızın Washington
ziyaretine katıldıklarında da anormal bir şey gibi anlaşılmıştı. Sonra
normalleşti. Bunun da normalleşmesi doğaldır.

Şunu mutlulukla ve açıklıkla ifade etmek isterim ki, 2002’den beri de

ben bu sürecin içerisindeyim; başdanışman olarak, bakan olarak,


başbakan olarak. Devletin üst kademesinde uyumlu bir çalışma ortamı
yaşanıyor,
aşağıya da
yansıyor.Dünya
İlk defaYazarlar
asker ve UzmanPara
polis bu şekilde
Son Dakika buGündem
Ekonomi
Skorer
ortak bir operasyon yaptı ve kimse kimseden bir şey saklamadı. Cizre,
Sur, ve Silopi operasyonları başladığında hafta sonuydu, İçişleri
bakanımız, genelkurmay başkanımız, emniyet genel müdürümüz, mit
müsteşarımız, genelkurmay 2. başkanı operasyon planını birlikte
sundular. Şu anda mükemmel bir uyum söz konu. Devletin güvenlik
birimleri arasındaki iş birliği çok başarı olarak yürüyor. Ben 2002’de Irak
müdahalesi söz konusu olduğundaki işleyişe bakıyorum o zaman
herkes birbirinden bilgi saklardı. MİT ile askeri istihbaratın bilgisi
uyuşamazdı. Yakın zamanlara kadar da paralel yapı nedeniyle benzer
şeyler yaşandı. Şimdi istihbarat işbirliği mükemmel.. Operasyon işbirliği
mükemmel. Bu nasıl oluyor. Süreçleri birlikte yürütmekle oluyor.
Genelkurmay Başkanımız benim yaptığımız görüşmelere muttali olup
fiilen aldığımız kararları gördüğünde bunun alana yansıması çok daha
farklı oluyor” ifadesini kullandı.

“Bunları artık doğal görmek lazım. Olması gereken bir şey” diyen
Davuoğlu, ”Mesela Şah-Fırat operasyonu olduğunda Genelkurmay
Başkanımızla birlikte basın toplantısı yaptığımızda hatırlayacaksınız, bu
da farklı gelmişti. Ama olması gereken. Asker ayrı konuşur sivil ayrı
konuşur. Asker ayrı toplantıya gider, sivil ayrı toplantıya gider gibi bir
kanaati yıkmalı. Hepimiz aynı devletin hizmetini yapıyoruz. Bunların
hepsini normalleşme olarak değerlendiriyorum. Bundan sonra başka
gezilerimize de katılabilirler” diye konuştu.

“Bu ziyaretin Cenevre görüşmeleri öncesine gelmesi önemli oldu” diyen
bir gazeteciye Davutoğlu, ”Bu ziyaretin en önemli gündem
maddelerinden birisi de Suriye.. Cenevre ile bunun bir düşmesi iyi bir
tevafuk oldu. Burada önemli bir görüşme daha yapacağım Suriye
muhalefetinin heyet başkanı Riyat Hicabi ile de görüşeceğim.
Cenevre’de atılacak adımlar konusunda istişarelerde bulunacağım”
karşılığını verdi.

"PYD REJİMİNİN İÇİNDE MASAYA GELEBİLİR"

“PYD’nin Cenevre’ye katılmaması ile ilgili yürütülen diplomasi trafiğinde
neler yaşandı. Cenevre’den ne bekliyoruz?” sorusuna Başbakan
Davutoğlu, şöyle cevap verdi:
“PYD konusunda Türkiye’nin tutumu ilkeseldi. Biz onlara 2013’te çözüm
süreci ile birlikte bir şans verdik. Tercih yapacaklardı, ya Türkiye ile
birlikte yürüyeceklerdi ya da öbür tarafla birlikte yürüyüp Türkiye’ye tavır

alacaklardı. Gezi arkasından da 17-25 Aralık’tan sonra Ak Partinin
iktidarı geçici diye düşündüler, karşı tarafta paralel yapı da dahil kim



varsa,
dışarda
da Suriye,
Rusya ve
İran vardı,
onlarlaUzmanPara
ittifak yapmaya
Son Dakika
Gündem
Ekonomi
Dünya
Yazarlar
Skorer
karar verdiler.

Salih Müslim’le 2013’te müsteşarımız görüştü. Masaya 3 şart koyduk.

1-Türkiye’yi rahatsız bir iş yapmayacaksınız. 2-Suriye rejimi ile işbirliği
yapmayacaksınız. 3-Suriye muhalefeti içinde yer alacaksınız. Eğer
bunları yapmış olsalardı bunların masada olmaları için en büyük ağırlığı
biz koyardık. Cenevre’de masaya gelebilirler mi.. evet gelebilirler..
Rejimin içinde.

RUSYA’NIN OYUNUNU BOZDUK

Buradaki tehlikeli oyun şuydu. Rusya öyle bir hesap yaptı ki, bir tarafta
rejim saf olarak oturacak. Bakanların yüzde 50’si rejim tarafında olacak.
Geri tarafta ise bir bir gerçek muhalefet var. Bir tensik diye rejimin
çıkarttığı muhalefet var. Bir de PYD var. Muhalefet böyle 3’e bölünmüş
olacak. Ama yüzde 50 yüzde 50 bile paylaşsalar bakanlıkların yüzde
25’i gerçek muhalefete düşecek. Yüzde 75’i rejim yanlısı olacak. PYD’li
biri bakanlar kuruluna oturduğuna kimi dinleyecek rejimi, İran’ı ve
Rusya’yı dinleyecek. Biz buna izin verir miyiz.”

Başbakan Davutoğlu”nun bir başka gazetecinin “Bu ziyaretiniz İran
gerginliğinden ötürü Arabistan’a bir destek mi? Sayın
Cumhurbaşkanının Latin Amerika ziyareti ve Rus uçağının tacizi için ne
diyeceksiniz?” yönündeki sorusuna cevabı şöyle oldu:

“Türkiye’nin o kadar geniş bir dış politika perspektifi var ki her yerde
olması gerekiyor. İçeri kapanırsanız, içe kapanıklık sizi yorar ve tahrip
eder. Cumhurbaşkanımız Latin Amerika’dan sonra Afrika’ya da gidecek.
Buna mukabil ben Londra’nın ardından Hollanda’ya ve ardından
Brüksel’e gideceğim. 15 şubatta da Ukrayna var.”

"RUSYA’NIN AÇIKLANMIŞ BİR ASKERİ VE SİYASİ DOKTRİNİ VAR.
90’LI YILLARDA KAYBETTİĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜ BÖLGELERDE
TEKRAR NÜFUS KURMAYA ÇALIŞIYOR"

“Son uçak olayının ardından Rusya’yı nasıl okumalıyız?” sorusuna ise
Davutoğlu, “Rusya’nın açıklanmış bir askeri ve siyasi doktrini var. 90’lı
yıllarda kaybettiğini düşündüğü bölgelerde tekrar nüfus kurmaya
çalışıyor. Burada kimleri engel görüyorsa onlara dönük bir çaba içinde.
Bizim ilişkilerimiz uçak düşene kadar iyiydi. Karşılıklı bir rasyonaliteye
dayanıyordu. Suriye’deki politikaları ile Türkiye’nin çıkarlarını göz ardı
ettiği için ve yürüttüğü operasyonlarla Türkiye’nin hava sahasını ihlal
dışında, Türkiye’ye müzahir bütün grupları hedef aldığı için.


Burada 2 vizyon çarpışıyor. Bizim ekonomik ilişkiler üzerinden bölgeyi


bütünleştirme vizyonu ile mezhep ve etnik çatışmalar üzerinden bölgeyi
yeniden
bölme
vizyonuz.
Türkiye’nin
projelerini
akamete
uğratmakSkorer
için
Son Dakika
Gündem
Ekonomi
Dünya
Yazarlar
UzmanPara
yapılan hamleler bunlar” cevabını verdi.

"BURADA ÖNEMLİ OLAN NATO’NUN ÖNE ÇIKMASI Kİ ÇIKTI. EŞ
ZAMANLI AÇIKLAMA KOYDU. İLK HABER GELDİĞİNDE BU NATO
SAHASI İHLALİDİR ÖYLE MUAMELE GÖRECEK"

“Uçak işi ne kadar ciddi?” sorusuna Başbakan Davutoğlu’nun cevabı
şöyle oldu:

“Bu ihlalin olduğu yer bu sefer farklı. Bunu başka türlü değerlendirmeyi
gerekli kılıyor. Burada önemli olan NATO’nun öne çıkması ki çıktı. Eş
zamanlı açıklama koydu. İlk haber geldiğinde bu NATO sahası ihlalidir
öyle muamele görecek. Bunu NATO genel sekreterine izah edin diye
talimat verdik. Sayın Cumhurbaşkanımızla gece yarısı yaptığımız
değerlendirme de bu yöndeydi. Bu konuda NATO’nun tavrı tatminkar.
İhlalin olduğu Mare-Cerablus hattına yakın. Şu anda Özgür Suriye
ordusunun DEAŞ’a karşı başarı kazandığı yer. Burada Koalisyon güçleri
DEAŞ’a karşı Özgür Suriye Ordusuna destek için operasyon yapıyor.
Rusya’nın bulunmasına gerek yok. Aksine bulunması risk oluşturuyor.
Orada bulunarak Suriye’nin bütün hava sahasında ben etkiliyim demeye
çalışıyor. Bunu koalisyon çerçevesinde de değerlendireceğiz. Suriye’nin
o bölgesinde bulunmaları bir mesajdır.”

"KASIT OLARAK DEĞERLENDİRSEYDİK DAHA FARKLI ŞEYLER
YAPARDIK"

Bir gazetecinin “Bir kasıt mı var?” sorusuna Başbakan Davutoğlu, “Öyle
değerlendirseydik daha farklı şeyler yapardık. Uçak ihlali olduğu andan
itibaren, çok yoğun bir diplomasi işlettik. Dışişleri Bakanları ile Mevlüt
Bey, yoğun temas içine girdi. İngiltere, ABD, Almanya, Fransa. Bu
bağlamda da diplomatik tempomuz hiç düşmeyecek. Yakından takip
edeceğiz. Türkiye’nin hiç bir risk almadan bu sorunu aşmasını
sağlayacağız.

Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu Belgrat’ta Lavrov’la görüştü. Dün
Cumhurbaşkanımızın Putin ile görüşme talebine yanıt vermediler.
İlişkilerin belirlir bir raya oturması için elimizden geleni yapıyoruz. Ama
bu alacağımız tedbiri almayacağımız anlamına da gelmiyor” diye cevap
verdi.

“Rusya ile İran’ın Suriye’nin üzerinde ne kadar bütünleşik siyaseti söz
konusu?” sorusuna Davutoğlu, “Biz Tahran anlaşmasına gidilen süreçte
İranlılarla konuşurken İranlılar BM’de hep Rusya’nın vetosuna

güveniyorlardı. Biz de onlara Rusya’nın vetosuna güvenmeyin. Çünkü
sizin burada Rusya ile bir çıkar çatışmanız var. Siz enerji piyasasına



girerseniz
gücüDünya
düşecek.
Çünkü siz
çok büyük Skorer
bir
Son Dakika Rusya’nın
Gündem pazarlık
Ekonomi
Yazarlar
UzmanPara
doğalgaz ve petrole sahipsiniz.

Öyle de oldu. Türkiye ve Brezilya olarak yalnız kaldım. Rusya
yaptırımlara ’hayır’ demedi. Şu anda Rusya ile İran’ın çıkarları tümüyle
örtüşüyor demek doğru değil. Suriye üzerinde ortak bir ittifakları var”
karşılığını verdi.

MAHSUN KIRMIZIGÜL’E TEPKİ

“Mahsun Kırmızıgül Türkiye’de kullanılan çok tartışılan bir ifade kullandı.
Bunlara karşı ne söylemek istersiniz?” şeklindeki soruya ise Davutoğlu
şöyle cevap verdi:

“Beni de hedef alan bazı ithamlarda bulunmuş. Bizim merhametimize
dünya alem şahittir. Zulmümüze kimse şahit değil ama merhametimize
herkes şahit. Filistinli çocuklar da şahit, Arakan’lı yetimler de şahit.
Açlıktan ölen Somalili bebekler de şahit. Yasin Börü’nün annesi babası
da şahit. Doğu’da Güneydoğudaki, teröre karşı mücadele eden gençler
de şahit. Diyarbakırlı da şahit. Bizim merhametimize dünya alem şahit.
Bunun için ayrı bir şahide ihtiyacımız yok. Ama zulmümüzü hiç bir
kimse hiç bir yerde görmedi bizim. Kimseye zulmetmedik. Kimseye
zalimlik yapmadık. Ama zalimlere ne kadar dik durduğumuzu herkes
bilir. Filistin’de nasıl dik durduğumuzu. Suriye’de ve diğer yerlerde.

PKK’NIN ZULMÜNÜ GÖRMEDEN DEVLETE VE ŞAHSEN BANA
DÖNÜK ZALİM DİYEN BİZİM HAYAT GEÇMİŞİMİZE DE
KANDİL’DEKİLERİN HAYAT GEÇMİŞİNE DE BİR BAKSIN

Bugün doğu ve güneydoğuda zulmeden PKK’dır. PKK’nın zulmünü
görmeden devlete ve şahsen bana dönük zalim diyen bizim hayat
geçmişimize de Kandil’dekilerin hayat geçmişine de bir baksın. Sonra
kime zalim kime merhametli diyeceklerini görsünler. Türk halkı bizi de
onları da görür. Bizim elimizde hiç bir zaman kan olmadı. Hep dökülen
gözyaşlarını silen el olduk. Dünyanın her yerinde de Türkiye’de de.”



Spor Toto 1. Lig
Gündem Ekonomi
35. hafta…

Son Dakika

Dünya

Yazarlar

UzmanPara

Skorer

Nijerya'da petrol
rafinerisinde…

İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Edirneli çocuk

Geleceğin

Balç

sanatçılardan resi…

doktorlarından…

gibi

Sıradaki Haber



Haberler



Son Dakika Haberleri
Son Dakika Gündem
Gündem Haberleri

Ekonomi

Dünya

Yazarlar

UzmanPara

Skorer

Spor Haberleri
Siyaset Haberleri
Ekonomi Haberleri
Dünya Haberleri
Magazin Haberleri

BİZİ TAKİP EDİN







UYGULAMALARI İNDİREBİLİRSİNİZ

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan
seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin
alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak
kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.
© 2022 Milliyet.com.tr

• Künye

• Veri Politikası